16 Ocak 2011 Pazar

Çene Cerrahisi

Alt ve üst çene küçüklüğü, büyüklüğü, geri veya ileri olması

Alt ve Üst çene şekil bozuklukları: Bu bozukluklar çeneleri ayrı ayrı ilgilendiren küçüklük, büyüklük, geri ve ileri olma gibi şekil bozuklukları olabileceği gibi, her iki çenenin deformiteleri de birlikte görülebilir. Örneğin üst çene küçük, alt çene büyük olabilir. Deformitenin cinsi ve boyutları konusunda yüz görünümü ile karar vermek yanıltıcı olabilir. Sefalometrik analiz adı verilen ve yüz oranlarını belirleyen bir inceleme yapıldıktan sonra hangi kemiğe yönelik ne tür bir işlem yapılacağına karar verilir ve cerrahi planlama yapılır. Bu tür ameliyatlar her hastada farklı bir planlama ve uygulama gerektirir. Bir çok durumda ameliyat sonrasında alt ve üst çenelerin 4-5 hafta kadar birbirine tespit edilmesi ve hastanın ağzının bu sürede açılmaması gerekir. Beslenme ancak sıvı gıdalarla mümkün olur. Bu ameliyatlar yalnız genel anestezi altında yapılabilir ve mutlaka 18 yaşından sonra gerçekleştirilmelidir. Birçok olguda ameliyat sonrası çenelerin alacağı pozisyona dişler uyum sağlayamayacağı için ön hazırlık olarak ortodontik tedavi ile dişlerin kapanma şekli ameliyattan sonra çenelerin alacağı yeni biçime göre değiştirilir.


Çene eklemi hastalıkları

Çene Eklemi Hastalıkları: Çene eklemlerinin tam açılmama, hiç açılmama, çene açıldıkça yerinden çıkma gibi fonksiyon bozukluklarını kapsar. Eklemin onarımı, eklemin ortadan kaldırılması ve suni bir eklem oluşturulması gibi girişimlerle sorun çözümlenir. Yapılan girişime göre değişen bir ameliyat sonrası bakım ve tedavi süreci vardır. Ya çene hareketleri tamamen kısıtlanır veya hastaya sürekli çene hareketi önerilir. Genel anestezi altında yapılan bir günlük operasyonlardır.



Çene kemikleri tümörleri

Çene Kemiklerinin Tümörleri: Çene kemiklerinden kaynaklanan selim veya habis tümörlerin tedavisi amacı ile yapılan girişimlerdir. Tümörün bulunduğu kemik bölümünün, varsa çevreye olan gelişiminin ve olası yayılma yollarının cerrahi olarak çıkarılmasını kapsar. Genellikle bu işlemlerden sonra hastanın yaşam kalitesinde bir kayba neden olmamak amacıyla, yani konuşmasının, beslenmesinin ve görünümünün bozulmaması için alınan dokuların yerine bir onarım (rekonstrüksiyon) gerçekleştirilir.

Pediatrik Plastik Cerrahi

Doğmalık vücut ve uzuv anomalileri ,yoklukları,asimetrileri

Doğmalık kulak yokluğu

Doğmalık vücut ve uzuv anomalileri, yokluklar, asimetrileri: Bir organ yada bazı organların doğmalık yoklukları, şekil bozuklukları ya da vücudun sağ ve sol yarısında farklı boyut ve görünümde olması durumlarını tarif eder. Kol, parmak, meme, göz veya kulak gibi organların yokluğu ya da farklı boyutlarda olması söz konusu olabilir. Hatta burunun bir yarısı oluşmuş, diğer yarısı oluşmamış olabilir. Bu konuda sayılabilecek şekil bozukluklarının türleri bu sayfalara sığmayacak kadar çoktur. Tedavide başarı eksikliğin boyutlarıyla ters orantılıdır. Bazı durumlarda hiç farkına varılmayacak onarımlar yapılabilmektedir. (ÖRNEK)



Doğmalık dudak, damak ve yüz yarıkları (tavşan dudak, kurt ağzı)

Doğmalık dudak, damak ve yüz yarıkları: Halk arasında tavşan dudak, kurt ağzı gibi adlar alan doğmalık şekil bozuklukları bu gruptadır. Hamilelikte kullanılan ilaçlar ya da akraba evlilikleri gibi nedenlerle bebeğin rahim içindeki gelişimini tamamlayamaması nedeniyle ortaya çıkar. Yüzün tek yarısında (tek taraflı) ya da iki yarısında (çift taraflı) olabilir. Dudak yarıkları bebeğin sağlık durumu ve gelişimi normal olduğu taktirde en kısa sürede onarılmalıdır. Bu operasyon sağlıklı bebeklerde 3 aylıkken yapılır. Damak yarıkları ise üst çene kemiğinin gelişimini engellememek amacıyla bir süre geciktirilir ancak bebek konuşmaya başlamadan önce gerçekleştirilmelidir. Aksi taktirde ameliyata rağmen çok zor düzeltilebilen konuşma bozuklukları ortaya çıkar. Damak yarıklarında genelde kabul edilen ameliyat zamanı 1-1.5 yaş arasıdır. Sorun sadece bu bölgede gözle görülen yarıktan değil aynı zamanda gelişim kusurundan da kaynaklandığı için erişkin yaşlarda hastaların birtakım düzeltme (revizyon) işlemlerine tabi tutulmaları da kaçınılmazdır. (ÖRNEK)

27 Kasım 2010 Cumartesi

JİNEKOMASTİ (Erkeklerde Meme Büyüklüğü)

Jinekomasti (erkeklerde meme büyüklüğü)

Jinekomasti (erkeklerde meme büyümesi): Hormonal nedenlerle ya da yağ dokusu artışına bağlı olarak erkek memesinde oluşan büyüme cerrahi olarak düzeltilebilir. Tümör ya da sistemik hastalıklar araştırılarak ekarte edildikten sonra artmış meme hacminin doğal boyutlarına indirilebilmesi için lokal veya genel anestezi altında girişim uygulanır. Eğer sorun meme glandının (bezlerinin) büyümesinden kaynaklanıyorsa meme ucundan yapılan kesi ile gland çıkarılır. Sorun yağ dokusu artışından kaynaklanıyorsa herhangi bir kesi yapılmadan yağ dokusu aspirasyonu (liposuction) yöntemi ile arzulanan şekil oluşturulur. (ÖRNEK) Girişim sonunda hasta elastik bir pansumanla aynı gün eve gidebilir. Sonuç yaklaşık iki hafta içinde ortaya çıkar.

Vücut Şekillendirme Cerrahisi ve Karın Germe

Vücut şekillendirme Cerrahisi ve Karın Germe: Cilt ve cilt altı dokularını ilgilendiren sarkma, gevşeme, pörsüme gibi deformasyonların ortadan kaldırılması amacıyla yapılan girişimler bu grubu oluşturur. Bu tür deformasyonların nedeni aşırı kilo vermek, doğumlar yada yaşlanma olabilir. En çok uygulanma alanı karın germe ameliyatlarıdır. Pubisteki kıllı bölgenin hemen üzerinden kasıklara doğru ilerleyen bir kesik yapılır ve doku içerden yukarı doğru (göğüsler yönünde) gevşetilip serbestleştirilerek aşağı doğru çekilir. Fazla olan bölüm kesip çıkarılır, adale sıkılaştırılır, göbek yeniden şekillendirilir ve yara dikilerek kapatılır. Yara bölgesi oldukça gergin olduğundan bu girişimden sonra bir süre dizler kıvrık olarak yatak istirahatı gereklidir. Bu süre dokuların gerginliğine ve yağ dokusu kalınlığına bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 2-5 gündür. Dikişler 10-12 gün sonra alınır. Kalan dikiş izi iç çamaşırı dışına taşmayacak şekilde düzenlenir ve 6 ay içinde hafifler. Daha seyrek olmak üzere kalça liftingi (dikleştirilmesi), kalça protezi, bacak içi dokularının gerilmesi, kol gerilmesi gibi işlemler de vücut şekillendirilmesi amacıyla uygulanır. Bunların uygulanması ve iyileşme süreci de karın germe ameliyatlarına benzer.

yağ dokuları aspirasyonu(Liposuction,liposhaping,lipoplasty)

Yağ dokuları aspirasyonu (liposuction, liposhaping, lipoplasty, liposculpture) : Tüm bu terimler aslında aynı işlem için kullanılan farklı terimlerdir. Yöntemin ilk uygulanmaya başlandığı dönemden başlayarak gelişmesi ve bu gelişmelerin tanıtılabilmesi amacıyla her gelişime yeni bir isim takılması bu kavram bolluğunu yaratmıştır. Girişim, vücuttaki cilt altı yağ dokularının fazla olan kısımlarının herhangi bir yeri kesmeden, vakumla, yani tıpkı bir elektrik süpürgesi gibi aspirasyonla emilerek vücuttan uzaklaştırılması esasına dayanır. Bu şekilde vücut konturları istenen şekle getirilir. Bu konuda en sık istek kalçalar, bel, göbek, bacak içi ve diz içi bölgelerinin yağ fazlalıkları için gelir. Daha az sayıda olmakla birlikte boyun ve gıdı, kol, omuz, ayak bileği yağlarından yakınmalar da aynı şekilde yok edilebilir. Bu arada hastalara önemle hatırlatılması gereken yöntemin kişi tepeden tırnağa incelten ve zayıflatan mucize bir çözüm olmadığıdır. Başka bir değişle “bir türlü zayıflayamıyorum, siz beni inceltin” diye başvuran hastalarda uygulanamaz. Ancak “kilo alsam da versem de kalçamdaki yağlar ya da göbeğimdeki yağlar gitmiyor” yakınmaları olan kişilerde yani bölgesel yağ dokusu birikimlerinde ideal çözümü sağlar. Yağlanma bölgesinin yanı sıra alınacak yağ miktarı da son şeklin oluşumunda önemlidir. Bir kerede 4-5 kilodan daha fazla yağ alınmasının çeşitli riskleri vardır. İlk anda bu miktar kulağa az gibi gelse de tüm vücuttan değil de 1-2 bölgeden alınıyor olması vücut hatları üzerinde büyük bir değişime neden olur. Bu ameliyatlar konusunda en sık sorulan soru aynı bölgede yeniden yağ oluşup oluşmayacağıdır. Erişkinlikten sonra insan vücudundaki yağ hücresi sayısı değişmez, ancak kilo aldıkça bu hücrelerin çapı artarak yağ depolarının hacmi artar. Kilo verildiğinde ise burun tam tersi olarak yağ hücrelerinin çapı küçülür ve yağ depoları hacmi azalır. Bölgesel yağlanma yakınmaları ile baş vuran hastada yakınma sebebi olan bölüm, örneğin karın, normalde taşıması gereken yağ hücresi sayısının iki katı yağ hücresine sahipse, tüm yaşam boyunca karın bölgesi diğer vücut bölgelerine oranla daha çıkıntılı olacaktır. Kişi kilo alsa da verse de bu gerçek kalıcıdır. Çözüm yağ hücresi fazlasının vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bunun en pratik, iz bırakmayan ve kalıcı yolu da yağ dokularının aspirasyonudur. Ameliyat öncesi hangi bölgede ne kadar fazlalık olduğunu hasta ve doktor birlikte inceledikden sonra yağ alınacak bölgeler yine birlikte çizilir ve işaretlenir. Daha sonra hasta ameliyata alınır ve genellikle bayıltılarak (genel anestezi altında) operasyon yapılır. Küçük bölgeler ise (diz içi, gıdı gibi) lokal anestezi ile düzeltilebilir. İşlem sırasında önce cilt altı yağ hücreleri parçalayan kanamaya engel olan ve ameliyat sonrası ağrısını ortadan kaldıran bir sıvı karışımı enjekte edilir ve kanül adı verilen bir ucu vakum aspiratör cihazına bağlanan, ince bir boru cilt altında gezdirilir. Bu sırada yağ hücreleri koparak cihazın kavanozuna dolmaya başlar. Dokular arzulanan inceliğe geldiğinde cihaz durdurulur. Ameliyat bölgesini şişmesini, çürümesini önleyen ve yara iyileşmesini hızlandıran özel bantlar sarılır ve korse giydirilir. Hasta ameliyat sonrası aynaya baktığında vücut hatlarında herhangi bir değişim görmez. Bunun nedeni ameliyat bölgesinde alınan yağ miktarı ile aynı hacimde ameliyat şişleri ve ödemleri oluşmasıdır. Bu şiş ve ödemlerin dağılması ve şeklin oluşması 6 haftayı bulur. Kadınlara özgü bir ameliyat gibi düşünülse de bel ve göbek bölgesi için çok sayıda erkek hasta da bu yöntemden yararlanmaktadır. Sonuçları kalıcı ve yüz güldürücü olan, dikiş izi, pansuman, serum, kan nakli gibi ameliyat sonrası sıkıntılarına yol açmayan, 18 yaşından büyük herkese uygulanabilen bu yöntem hem dünyada hem de ülkemizde en sık uygulanan estetik ameliyatıdır. (ÖRNEK)

Burun Estetikleri

Burun Estetikleri:Yüzün tam ortasında yer alması burunun yüz estetiğinin en önemli unsuru olmasına yol açar. Bu nedenle burun estetiği ameliyatları kişinin yüz görünümünde belirgin bir değişime neden olur. Bu değişimin hastayı olumlu etkilemesi, yani ameliyat sonucundan memnun kalması için mutlaka kendisini hazır hissetmesi ve bu girişime yeterince motive olması şatır. Burun estetiği burun kıkırdak ve kemiklerinin gelişimini tamamladığı 17 yaşından önce yapılmamalıdır. Karar verildikten ve doktora başvurulduktan sonra burun şeklinin farklı yön ve açılardan incelenmesi, burun içi hava yollarının muayenesi, fotoğraf ve gerekirse röntgenlerin çekilmesi gerekir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonraki aşama kişinin cinsiyetine, yüz şekline, saç ve cilt yapısına uyacak burun modelinin belirlenmesidir. Bu amaçla benzer yüz şeklindeki hastalara daha önce yapılmış olan ameliyat fotoğraflarından ve kişinin kendi yüzünün bilgisayar ekranında rötüşlanması ile oluşturulan şekillerden yararlanılır. Ameliyat genel anestezi altına yapılır ve yaklaşık 45 dakika sürer. Bu süre sonunda burun içine tamponlar yerleşmiş ve burun üstten alçılanmış olarak hasta uyanır. Ameliyatın tamamı burun deliklerinin içinden yapıldığından dışardan hiçbir iz oluşmaz. Ameliyat sırasında burun içine verilen kanamayı önleyici ilaçlara rağmen ameliyat sonrasında göz çevresi ve yanaklarda, bünyeye göre değişen miktarlarda, ödem-şişme oluşur. Bu şişme ve bazen morarma nedeni ile dışarıdan bakanlar için ameliyat sonrası yüz görünümü ürkütücü olsa da hastalar ağrı duymamakta ve isterlerse aynı gün eve gitmelerine izin verilmektedir. Burun içindeki tamponlar 1 günde, burun üzerindeki alçı ise 1 haftada alınır. Bu arada ameliyat sonrası şişler de dağılmış olur. Kalan az miktardaki ödemin dağılması ve burunun son şeklini alması birkaç ay devam eden bir süreçtir. Sonuç ne kadar olumlu olursa olsun yeni şekle adaptasyon için belirli bir zaman gereklidir. Hasta ne kadar gençse ve ameliyat olmaya ne kadar istekli ise bu süre o kadar kısalır. Yaygın endişenin aksine iyileşmiş bir burun ameliyatının sonradan çökmesi yada düşmesi söz konusu değildir. Ehil olmayan ellerde gereğinden küçük yapılmış, ancak erken ameliyat sonrası dönemde şişler yüzünden bu durumun belli olmadığı olgularda, ödemler dağılıp gerçek şekil ortaya çıktığında burun çöktü şeklinde bir yanlış tanımlama yapılmaktadır. Unutulmamalıdır ki uzman olan kişilerce yapıldığında böyle bir olasılık yoktur. Alçı sonrası hamam, sauna ve güneşlenme 6 hafta süre ile sakıncalıdır. Bu sayılanların kişinin sağlığı yada ameliyat sonucuna hiçbir zararı olmamakla birlikte, ödemlerin-şişlerin inmesini geciktirmesi nedeni ile yapılmaması uygundur. Spor yapmaya ise üç hafta sonra izin verilir. (ÖRNEK)

MEME ESTETİKLERİ

Meme Büyütme (silikon)


Meme Büyütme (silikon) Ameliyatları: Son yıllarda en çok yaygınlık kazanan ameliyatlardan birisidir. Kolay uygulana bilmesi, iz bırakmaması, geri dönüşü olabilen bir ameliyat olması bu yaygınlığın başlıca sebepleridir. Ameliyat kararını vermeden önce bu girişimin tüm özelliklerini anlaşılması ve hastanın beklentilerinin tam olarak belirlenmesi gereklidir. Kişinin yeterli motivasyonunun olması ve bu işleme psikolojik olarak hazır olması şarttır. Komşu tavsiyesi ya da eşinin zorlaması ile ameliyat olmayı isteyenler uygun aday değildir ve ameliyat sonrası hayal kırıklığı oranı yüksektir. Memeleri büyütmek amacıyla kullanılan torbacıklar, halk arasında silikon olarak bilinir ise de tıbbi adı meme protezidir. Bu protezler iki türdür; içi silikon jel ile dolu olanlar ve iç boş olup ameliyat sırasında hekim tarafından serum ile doldurulanlar. Meme protezlerinin uzun yıllardır yüz binlerce kişi üzerinde kullanılmış olmasına karşın hala zaman zaman kanser yapar mı endişesi ile karşılaşılması bu konudaki yetersiz bilgilendirmeden kaynaklanmaktadır. Yıllardır yapılagelen çok sayıdaki araştırmanın hiç birinde bu konuda en küçük bir bulgu olmamasına karşın hastaları en çok korkutan bu olmaktadır. Meme protezleri değişik ölçü ve şekillerdedir.hastanın vücut ölçülerine, ameliyat öncesi meme şekil ve hacmine, ameliyat sonrası beklentilerine, yaşına ve mesleğine uygun bir seçim yapıldıktan sonra genel anestezi altında 1 saat süren bir operasyonla vücuda yerleştirilir. Bu girişim meme ucundan, koltuk altından, ya da meme altından yapılabilir ve karar yine hastayla birlikte verilir. Protezin yerleştirildiği bölge meme dokusunun altındaki göğüs adelesi ile kaburgalar arasında oluşturulan doku boşluğudur. Bunun anlamı protezin hiçbir şekilde meme dokusu ile temas halinde olmamasıdır. Böylelikle diğer nedenlerle ortaya çıkabilecek meme hastalıklarının muayenesi, radyolojik incelenmesi, biopsi, ameliyat gibi girişimler engellenmemiş olur. Ayrıca cinselliği, doğum sonrası süt üretimini yada bebeği emzirmeyi de olumsuz etkilemez. Bir gün hastanede kalmayı gerektirir. Dokunun şekillenmesi şişlerin dağılması yaklaşık 7-10 gün sürebilir. Dikiş alınması yada pansuman yapılması söz konusu değildir. Hasta sütyen takıp takmamakta serbesttir. Cinsel yaşamla ya da fizik egzersizlerle ilgili bir sınırlama yoktur. Oluşan şekil ömrü boyunca kalıcıdır. Hastadan gelebilecek şekil ve hacim değişikliği istekleri dışında kullanılan protezin ileriki yıllarda değiştirilmesi söz konusu değildir. Bu ameliyatlardan sonra görülebilecek en önemli aksilik, vücudun yerleştirilen protezin etrafını adeta bir koza gibi, kapsül dokusu adı verilen, sert bir doku ile örerek memede sertleşmeye ve deformasyona yol açmasıdır. Önlem olarak ameliyat sonrasında mutlaka hekim kontrolünde kalmalı, önerilen hareket ve masajlar uygulanmalıdır. Buna rağmen kapsül oluşması durumunda ise çeşitli yöntemlerle ortadan kaldırılabilir. Meme Küçültme veya Dikleştirme

Meme küçültme ve dikleştirme ameliyatları: Meme büyütme ameliyatlarının aksine bu ameliyatlarda herhangi bir madde kullanılmaksızın memelerin kendi dokusu şekillendirilerek arzu edilen estetik sonuç elde edilir. Bu amaçla meme başları ve meme dokusu yukarı kaldırılarak dikleştirilir. Eğer büyükse aynı anda bu dokuların bir bölümü çıkartılarak hacim küçültülür. Deri bolluğu deri fazlalığı çıkartılarak düzeltilir. Ancak bütün bu işlemler üç boyutlu bir değişim gerektirdiğinden bir takım ameliyat izlerinin oluşması kaçınılmazdır. Bu izler memenin sarkıklığı ve/veya büyüklüğü ile orantılıdır. Çok iri ve sarkık olmayan memelerde dokuları çepeçevre meme başının etrafına toplayarak oldukça az bir izle sonuç elde edilir. İri ve sarkık memelerde ise bu yeterli olmayacağından meme başı çevresi kendine ek olarak meme altına doğru uzanan I veya ters T şeklinde bir kesik daha yapılması gereklidir. Estetik iplerle bu izlerin asgari olması sağlanır ve başlangıçta kızarık bir renk gösteren izlerin rengi 6ay- 1 yıl arası bir sürede giderek açılır ve normal cilt rengine çok yaklaşır, ancak hiçbir zaman tam kaybolmaz. Yine bazı ameliyatlarda meme dokusunun da bir bölümünün alınması gerekebileceğinden meme ucunun duyarlılığı ve süt verimi azalabilmektedir. Meme büyültme ameliyatlarının aksine küçültme ameliyatlarında bu tür sakıncaların görülmesine rağmen sırt ve omuz ağrısı çeken, kamburlaşan ve meme altlarında pişik oluşan hastalar tereddütsüz ameliyat kararı vermektedir. Bunun dışında kalan az yada orta derecede şekil bozukluklarında kararın ne olacağı, kişinin güzellik kavramında şeklin mi yoksa izlerin mi önemli olduğuna göre değişir. Yani şekle önem verenler ameliyat olmayı seçerken, dikiş izlerinde rahatsız olanlar mevcut şekille yaşamayı tercih edebilir. Ameliyat sonrası ortaya çıkan şekil ne kadar mükemmel olursa olsun, yer çekiminin meme üzerinde etkisi devam edeceğinden ve memeyi saran deri elastik bir doku olduğundan, bir süre sonra meme yeniden sarkmaya başlayabilir. Bunu önlemek için ameliyat sonrası sütyen kullanımı önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki yapılan ameliyat mevcut şekli düzeltmeye yöneliktir ve ilerde oluşabilecek şekil bozukluklarına karşı bir önlem değildir.
Meme Rekonstrüksiyonu (Yeni meme yapılması)

Meme rekonstrüksiyonu (oluşturulması) ameliyatları: Tümör nedeniyle memesi alınan hastaların genel sağlık durumları izin verdiği takdirde yeniden meme oluşturulması, ya da küçük yaşlarda geçirilmiş yanık, kaza gibi nedenlerle meme gelişimi engellenmiş kişilerde meme onarımı amacıyla yapılan ameliyatlardır. Tümör ameliyatı sonrası rekonstrüksiyonlar memenin alınması ile aynı yada daha sonra yapılabilir.Oluşturulmak istenen memenin şekline, hacmine ve ameliyatta çıkartılan doku miktarına göre belirlenen rekonstrüksyon seçenekleri vardır. Bunlar hastanın karnından veya sırtından alınan deri, derialtı ve kas dokularının tek başına yada meme protezi ile birlikte kullanımı esasına dayanır. Hastanın isteğine göre ya karşı memenin şekline uygun bir rekonstrüksyon yapılır ya da estetik konsepti içinde güzel bir meme oluşturulur ve sağlam ancak deforme olan diğer meme de buna uyacak şekilde düzeltilir. Meme ucunun oluşturulması için ise karşı meme ucundan veya vücudun uygun bölgelerinden alınan deri kullanılır. Bu ameliyatlarda da sonuç birtakım izler pahasına elde edilir.